Bangkok - Tayland


MELEKLER ŞEHRİ 
Bangkok, Güney Asya’nın kalbinin attığı yer. Uzak Doğu’yu keşfetmeye gelen birçok gezginin ilk adımını attığı bu başkent Hong Kong’a 3, Bali’ye 4, Singapur’a ise 2 saat uzaklıkta. İstanbul’a ise 9 saat uzaklıkta bulunuyor. Tayland’ın kurulduğundan bu yana Avrupalı emperyalistlerin istilasına uğramayan tek Güneydoğu Asya ülkesi. 1932 yılında monarşik idareyi sınırlayıcı kansız bir ihtilal geçirmiş, 1941 yılında ise ülkenin Japonlarca işgal edilmiş. Savaştan sonrasında batı yanlısı siyaseti benimseyen Tayland, Vietnam’a 11.000 kişilik askeri birlik göndermiş. 1976 yılında ülke kanlı bir ihtilal yaşıyor ve bunu 1977 ihtilalinin takip ediyor. Asya, Çin ve Hint kültürünün bünyesinde harmanlayan Tayland Krallığının eski adı ise Siyam Krallığı.

67 milyonluk Tayland nüfusunun yaklaşık 9 milyonu başkent Bangkok’ta yaşıyor. Ülkede konuşulan dil Tayca,para birimi ise Thai Bahtı. Okuryazar oranı %93'lerde ama İngilizce konuşulma oranı turistik yerler dışına çok az. Tayland nüfusunun % 90'ı Budist ve dinlerine oldukça bağlılar.
Taylandlılar için üç değer çok önemli; tapınakları, masaj öğretileri ve ünlü Thai mutfağı. Ülkenin en önemli gelir kaynağı olan turizm bu değerler üzerine kurulmuş. Tapınak deyince,  Bangkok tam bir tapınaklar şehri. Şehirde 400 Budist tapınağı, 55 cami, 10 kilise, 2 Hindu tapınağı yanında 2 sinagog ve 1 sikh ibadethanesi bulunuyor.
Gezilecek Yerlerden Bazıları
Grand Palace 1782 yilinda yapilmis 100'den fazla ayri binadan olusan, hem kraliyet sarayi ayni zamanda da icinde idari binalarin bulundugu oldukca gorkemli genis bahceleri olan bir yapi. Kral yilda 5 kere saraya gelip torenlere katiliyormus, gelis sebeplerinin 3'u mevsimsel olarak (Tayland'da 3 mevsim var kis, sonbahar, yaz.) Buddha'nin altindan yapilmis kiyafetini degistirmek. 
Binalarin dikkat cekici ozelliklerinden birisi cati kenarlarinin yukariya kalkik olmasi. Cati kenarlarinda asili olan ve ruzgarla ses cikaran zilli susler kuslarin catiya tunemesini ve etrafini pisletmesini engellemek icin yapilmis.

Wat Pho Bangkok'taki en eski ve en büyük tapınak. Ayrıca, 46 m. uzunlukta ve 15 m. yüksekliğindeki “Reclining Buddha” heykeli Buddha'nin nirvanaya ulasmasini tasvir ediyor. Heykelin ayaklarının tabanındaki sedef taslar ise Buddha’nın 108 kutlu alametini tasvir ediyor. Bu heykel Tayland’da yatay konumdaki en büyük ve en güzel Buddha heykelidir.
Wat Pho, aynı zamanda Tayland masajı da dahil olmak üzere geleneksel Thai tıp tekniklerinin öğretildiği bir merkez niteliğindedir.

Wat Arun’nun en büyük ve göze çarpan parçası yapının merkezinde bulunan kule  kısmı. 82 metre yükseklikteki kule gündüz güneş ışınlarını yansıttığı için ışıl ışıl oluyormus. Biz gezerken hava kapaliydi, isildadigini goremedik. Kule, Çin porseleni ve parıltılı seramik parçalarıyla süslenmiş. Bu tarz bir süsleme bugünün şartlarında düşünüldüğünde oldukça masraflı ve zahmetli ama Bangkok’un ilk yıllarında ortam böylesi bir süsleme için oldukça elverişliymiş. Çünkü Çin’den, Bangkok’a yük almak için boş gemiler gelirmiş ama gemiler, su üzerinde ağırlık yapmaları için tonlarca kırık porselen parçacıklarıyla doldurulurmuş. Gemiler yüklerini alınca bu çin porselenlerini Bangkok’ta bırakırlarmış. İşte bu kullanılmayan porselen parçacıkları Wat Arun’un etkileyici süslemesinin kaynağını oluşturmuştur.

Tapınak, merkez kule dışında 4 adet küçük kulecikten oluşuyor. Bu dört küçük kule, dört rüzgârı sembolize ediyor ve tepelerinde rüzgâr tanrısı Pai’nin heykelleri bulunuyor. Merkez kulenin arkasında pek çok küçük kule daha var.

Ulusal Müze, Güneydoğu Asya’nın en büyük ve en kapsamlı müzesi olma özelliğine sahip. Müzenin binası 1782’de Prens Wang Na’nın sarayı olarak inşa edilmiş ve 1884 yılında müzeye çevrilmiş. 

Müzede Tayland ve komşu ülkelerin kültür miraslarına ait kronolojik olarak düzenlenmiş pek çok eser sergilenmekte. Müzede özellikle görülmesi gerekenler arasında; Thai dilinin en eski kayıtı olan Kral Ramakamhaeng’in taş sütunu, Kral Taksin’in tacı ve V. Rama bölümü bulunmaktadır.

Ana sergi salonunda Tayland’ın geleneksel müzik aletleri, seramikler, kıyafetler, ahşap oymalar ve Çin sanatından örnekler sergileniyor. Muzenin icinde fotograf cekimi yasaktır.

Yüzen çarşı sabah 7’den öğlen 1’e kadar açık, bu yüzden erken gitmenizde fayda var.Vardığınız ilk andan itibaren çarşıda her türlü manzaraya şahit olacaksınız. Sar kanallar boyunca kürek çekerek sizin teknenize ulaştırmaya çalışan, ellerinde hesap makineleriyle sıkı pazarlık yapan, geniş siperli şapkalar giymiş kadınlar… Tay sanatçıları tarafından yapılan sanat eserleri, seramikler, şapkalar, biblolar, ahşap ürünleri, değerli taşlardan yapılmış filler, bambu ürünleri, savat işi takılar ve süs eşyaları, tropikal meyve ve sebzeler, taze meyve suları ve kano üzerinde kadınların gözünüzün önünde pişirdikleri yerel yemekler… Her türlü hediyelik alışverişinizi de buradan yapabilirsiniz.Pazarlık yapmak için öyle çok iyi yabancı dil konuşmanıza da gerek yok. Bir hesap makineniz olması ve almak istediğiniz şeyi işaret etmeniz yeterli.
Kaynak :http://www.kendingez.com/PageDetail.aspx?PageID=30274
http://womendergisi.com/bangkokta-bir-yuzen-carsi/


Bangkok'ta Gece Hayatı
Patpong Bangkok gece hayatı ‘nın en eski ve en popüler bölgesidir. Yüzlerce bar ve gece kulübü yanısıra bir çok markanın çakmasını bulabileceğiniz gece alışveriş mekanları ilede meşhurdur. Patpong, aynı zamanda sıradışı bayan şovları ile nam salmıştır: 
İkinci bölgemiz dünyaca meşhur Nana Plaza‘dır. 4 katlı U şeklinde büyük bir yapı ve ortasında büyükçe bir avlu’dan oluşan Nana Plaza, Bangkok gece hayatı müdavimlerinin en uğrak yerlerinden biridir. Bina bir çok gece kulübü, striptiz kulübü, bira barlarına ev sahipliği yapmaktadır.

Tanıtım Videosu

Yorumlar